-
1 sert cisim
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sert cisim
-
2 sert cisim
пкъыгъо пыт -
3 cisim
тело; предмет; вещество- akışkan cisim
- anizotropik cisim
- geometrik cisim
- katı cisim
- organik cisim
- sert cisim
- sıvı cisimİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > cisim
-
4 твердое тело
sert cisim, katı cisimТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > твердое тело
-
5 نقش
Iنَقَشَ1. kazımak2. nakşetmekAnlamı: nakış yapmak3. eşmek4. oymak5. deşmekAnlamı: oymak, delmekIIنَقْش1. nakış2. gravürAnlamı: kazıma resim3. estampAnlamı: metal, tahta vb. üzerine kazıldıktan sonra basılan resim4. dizaynAnlamı: bir çizim5. oyma baskıAnlamı: çinko, bakır, tahta gibi levhalara kazıma ile yapılan basma tekniği6. kazımAnlamı: kazma işi7. yazıtAnlamı: bir şey üzerine yazılan yazı, kitabe8. beti9. figür10. hafriyatAnlamı: kazı yapma işı11. kitabeAnlamı: sert cisim üzerindeki kabartma yazı, yazıt12. kazıAnlamı: bir yeri kazma işi13. tabloAnlamı: sulu boya, yağlı boya veya kalem resmi14. tasvirAnlamı: resim15. desenAnlamı: belirli çizgilerle gösterme, tasvirنَقَّشَkazımak -
6 kitabe
نقش [نَقْش]Anlamı: sert cisim üzerindeki kabartma yazı, yazıt -
7 solid
adj. katı, sert, sağlam, metin, som, masif, güvenilir, tek parça, yekpare, birbirine bağlı, birlik olan, sağlam karakterli, tam, eksiksiz, bütün, kübik, cisimsel, mükemmel, türdeş, aynı türden, koyu————————n. katı cisim, üç boyutlu cisim, üç boyutluluk* * *1. katı 2. solid* * *['solid] 1. adjective1) (not easily changing shape; not in the form of liquid or gas: Water becomes solid when it freezes; solid substances.) katı2) (not hollow: The tyres of the earliest cars were solid.) içi dolu (olan)3) (firm and strongly made (and therefore sound and reliable): That's a solid piece of furniture; His argument is based on good solid facts/reasoning.) sağlam4) (completely made of one substance: This bracelet is made of solid gold; We dug till we reached solid rock.) yekpare, som5) (without breaks, gaps or flaws: The policemen formed themselves into a solid line; They are solid in their determination to strike.) tam, aralıksız6) (having height, breadth and width: A cube is a solid figure.) üç boyutlu7) (consecutive; without a pause: I've been working for six solid hours.) aralıksız, tam2. adverb(without interruption; continuously: She was working for six hours solid.) aralıksız olarak3. noun1) (a substance that is solid: Butter is a solid but milk is a liquid.) katı madde2) (a shape that has length, breadth and height.) üç boyutlu biçim•- solidify
- solidification
- solidity
- solidness
- solidly
- solid fuel -
8 زجاج
Iزُجَاج1. sırçaAnlamı: cam2. camAnlamı: sert, saydam ve çabuk kırılır bir cisimIIزَجَّاجcamcıAnlamı: cam takmayı meslek edinmiş kimse -
9 cam
زجاج [زُجَاج]Anlamı: sert, saydam ve çabuk kırılır bir cisim
См. также в других словарях:
cam — is., Far. cām 1) Soda veya potas katılmış silisli kumun ateşte eritilmesiyle yapılan sert, saydam ve çabuk kırılır cisim 2) sf. Tümü veya bir bölümü bu maddeden yapılmış, sırça Tıraşa başlarken biri büyük, biri küçük iki örtü alırdı, cam… … Çağatay Osmanlı Sözlük